Tapınak Şovalyeleri
Illuminati şebekesinin fikri altyapısını oluşturan Tapınak Şövalyeleri orijinal adıyla "Tampliye Tarikatı" Haçlı seferleri sonrasında Kudüs"te kuruldu. Bu adı almalarının sebebi ise iddia edildiğine göre Kudüs kralının Süleyman mabedinin bulunduğunu ileri sürdükleri bölgeyi koruma görevini kendilerine vermesiymiş.Masonluğun da temel fikriyatını geliştiren Tapınak Şövalyeler
i muhtelif adlarla varlığını sürdürmüştür. Bugün bu hareketin en çok tanınan kolu ise Sion Birliği"dir.
Sadece masonluğun değil siyonizm ideolojisinin fikriyatının geliştirilmesinde de rolleri olduğu bilinen Tapınak Şövalyeleri kısa zamanda büyük servetler elde etmişlerdir. Batı"nın yalnızca en büyük askeri gücü olmakla kalmayıp aynı zamanda en önemli tüccarları arasında ilk sıralarda yer aldılar.
Tapınak Şövalyeleri hareketi bugünkü masonlar gibi gizliliğe büyük önem verirlerdi. İlginçtir ki Batı"ya ait olduğu sanılan bu örgütün mensupları Hz. İsa"yı yalancı peygamber olarak tanımlıyorlardı. Haça tükürmeyi, haçın üzerine basmayı ve hıristiyanların dini değerlerine hakaret etmeyi adeta kutsal fiiller addediyorlardı. Bunun sebebi ise asıl fikir babalarının ve organizatörlerinin yahudi kökenli olmasıydı.
Bir ara siyasi otoritelerinin zayıflaması sebebiyle hıristiyanların dini değerlerine hakaret ve saldırı suçlamalarıyla yargı önüne çıkarıldılar ve bazıları ölüme mahkum edildiler. Ama daha sonra saklanmayı yani yer altına çekilmeyi başararak varlıklarını sürdürdüler.
Birçok araştırmacının ortak tespitine göre masonluk hareketinin temelini de bu Tapınak Şövalyeleri hareketi oluşturur. Her iki hareketin aynı simgeleri kullanmaları bu yöndeki kanaati desteklemektedir.
Ayrıca Tapınak Şövalyeleri"nin hıristiyanların dini değerlerine hakaretten dolayı yargılanmalarından sonra yer altına girmelerinin ardından masonluk örgütleriyle ortaya çıktıkları tahmin edilmektedir. Bu kanaati destekleyen muhtelif tarihi belgeler ve bilgiler de bulunmaktadır. Fakat mason kardeşler adıyla yeniden örgütlenirken biraz daha tedbirli hareket etmeyi tercih etmişlerdir.
Bu kez hıristiyanların dini değerlerini aşağılayıcı tutum içine girmektense onları çok rahatsız etmeyecek hatta onların da kabul edebilecekleri bir fikri altyapı oluşturmaya özen göstermişlerdir. Ayrıca masonlukta gizliliğe önem vermiş, kendilerini çok fazla açığa vurmaktan sürekli kaçınmışlardır.
Tapınak Şövalyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati Şebekesi, Hepsi Aynı Kaynaktan Beslenmiştir
Illuminati şebekesini oluşturanlar ise hem masonluk hem de Tapınak Şövalyeleri hareketi ile irtibatı olan kişilerdi. Tapınak Şövalyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati Şebekesi"nin fikriyatlarını, tören biçimlerini, beyin yıkama metotlarını ve simgelerini bağımsız bir bakış açısıyla inceleyenler bunların hepsinin de aynı kaynaktan beslendikleri ve aynı amaca hizmet ettikleri üzerinde ittifak etmektedirler.
Illuminati şebekesinin Ortaçağ"daki siyonizm hareketi olarak nitelendirebileceğimiz Tapınak Şövalyeleri"nin diğer adıyla Tampliye tarikatının bir devamı olduğu konusunda fikir veren bazı bilgileri burada aktarmak istiyoruz:
Nesta H. Webster"in Secret Societies and Subversive Movements adlı çalışmasında ünlü büyücü ve okült uzmanı Cagliostro"nun Illuminati şebekesine katılması münasebetiyle düzenlenen tören hakkında şu notlar aktarılıyor: "İçi evrak dolu demir bir sandık açıldı. Töreni yöneten kişi sandıktan el yazması bir kitap aldı ve ilk sayfasını okudu:
"Bizler, Tampliyelerin Büyük Üstadları..." sözlerini kanla yazılmış bir and izliyordu. Söz konusu bu kitap "İlluminizm"in aslında tüm monarşilere ve kiliseye karşı bir nifak olduğunu, ilk saldırının Fransa tahtına yöneleceğini ve Fransa"da krallığın çökertilmesinden sonra sıranın Roma"ya geleceğini belirtmekteydi." Burada vurgulanan hususlar gerçekten üzerinde durulması gereken şeylerdir:
Birinci olarak: El yazması kitabın bir sandıkta saklanması ve törende oradan çıkarılması işlemini ele alalım. Sandık yahudi literatüründe özel bir mana taşımaktadır. Yahudilerin bu konudaki dini anlayışlarına temel teşkil eden hadiseye Kur"an-ı Kerim"de de işaret edilir.
Talut ve Calut kıssasında Talut"un komutanlığının ilahi bir hükme dayandığını bildirmek için o dönemin peygamberinin verdiği bilgi hakkında şöyle buyurulur: "Peygamberleri onlara: "Onun hükümdarlığının belgesi, size, içinde Rabbinizden bir ferahlık ve Musa ailesiyle Harun ailesinin geriye bıraktıklarından arta kalanların bulunduğu ve meleklerin taşıdığı Tabut"un gelmesidir. Eğer iman ediyorsanız, bunda sizin için bir delil vardır" dedi." (Bakara, 2/248)
Burada tabut ile kastedilen bir sandıktır. Yahudiler bu sandığın bugün hala dünyada dolaştığına inanırlar. O sandığın taşıdığı manayla irtibatlandırmak için de el yazması kutsal kitaplarını özel bir sandık içinde saklarlar. Dini törenlerinde kitaplarını bu sandıktan çıkarır, tören sonrasında yine özenle sandığa yerleştirirler.
İkinci olarak: Kanla yazılan and üzerinde durmak gerekir. Kan sembolü, siyonizmde ve bu ideolojinin temelini oluşturan dini literatürde sıkça kullanılan bir semboldür. Ancak kanla ilgili semboller genellikle gizli tutulur. (Necip el-Kiylani"nin Yahudinin Kanlı Böreği adıyla Türkçe"ye tercüme edilen tarihi ve belgesel romanında, siyonizmin temelini oluşturan dini literatürdeki "kan" kutsamasına işaret eden önemli bilgiler ve belgeler mevcuttur.) Üzerinde durulması gereken üçüncü husus Illuminati"nin aslında kiliseye karşı olduğu hususudur.
Tapınak Şövalyeleri de kiliseye karşı tavır alan ve hıristiyanların dini değerlerine hakaret eden bir hareketti. Ama bu konuda izledikleri tutum tepkilere yol açınca ve birçok idam cezasına kapı açan yargılamalara sebep olunca söz konusu tarikat yer altına çekilmiş, ardından farklı bir yüzle ortaya çıkmıştı. Fakat bu farklı yüzünde hıristiyanların değerlerini hedef alan, bu değerlere hakaret anlamı içeren tavırlar pek dışa yansıtılmıyordu.
Gerçekte ise bu konuda değişen bir şey yoktu. Aradaki tek fark bu düşmanlığın artık bir "nifak"a dönüşmesiydi ki bu husus da yukarıdaki notta vurgulanmaktadır. Dördüncü husus Illuminati"nin Avrupa"daki monarşilere karşı bir hareket olduğunun vurgulanmasıdır.
Bu tutum özellikle entelektüel kesimin ilgi ve desteğinin kazanılmasının en önemli sebebiydi. Ne var ki entelektüel kesimde ortaya çıkan monarşi karşıtlığının Illuminati tarafından yönlendirilmesi, monarşik düzenlerin yerine geçecek yönetimlerin tek merkezden kontrol edilmesine ve bu kontrolün de Illuminati şebekesinin elinde olmasına fırsat verecekti.
İlk doğuş yeri olan Bavyera"da yasaklanmasından sonra ağırlık merkezini Fransa"ya taşıyan Illuminati hareketinin bu ülkedeki monarşik düzene karşı çalışmalara ağırlık vermesi dikkat çekmektedir.
Daha önce de söz ettiğimiz üzere, Illuminati"nin bir devamı durumundaki Jacobin Kulübü"nün üyeleri monarşik düzeni yıkıp yerine Yeni Dünya Düzeni yahut Evrensel Cumhuriyet olarak adlandırdıkları yeni bir yönetim getirmeyi bir ideal olarak görüyorlardı. 1785"te Almanya"dan kovulan Illuminati"nin Fransa"da bu çalışmaları hızlandırmasının üzerinden çok fazla zaman geçmeden 1789"da Fransız Devrimi"nin gerçekleşmesi bir tesadüf olmasa gerek.
Tapınak Şövalyelerinin duruşma tutanakları
Vatikan, Ortaçağ"a damgasını vurmuş Katolik tarikatlarından biri olan Tapınak Şövalyelerinin duruşma tutanaklarını yayımladı.
AA - Orijinal belgelerin tıpkı basımını içeren ve "Tapınak Şövalyelerinin Yargılanması" (Processus contra Templarios) adıyla Gizli Vatikan Arşivi tarafından yayımlanan eserin tanıtımı, bugün Vatikan"da düzenlenen bir basın toplantısıyla yapıldı.
Gizli Vatikan Arşivi yetkililerinden Piskopos Sergio Pagano, eserin tarihçilere katkı amacıyla yayımlandığını belirterek, "Gizli Vatikan Arşivi olarak, Tapınakçılar Tarikatini yüceltme ya da yeniden güncelleştirme gibi bir niyet taşımıyoruz. Sadece tarihi araştırmalara katkı sunuyoruz" dedi.
Piskopos Pagano, yayımlanan eserde "yeni keşif" olarak nitelenebilecek durum bulunmadığını da ifade etti
Tapınak Şövalyeleri, Kudüs"ü Müslümanların elinden geri almak amacıyla silahlı bir tarikat olarak 1119"da kuruldu. Daha sonra, Osmanlı devletiyle çeşitli vesilelerle çatışan Tapınak Şövalyeleri, özellikle 13. yüzyılda, ciddi bir ekonomik güce dönüştü.
Fransa Kralı 4. Philippe, Tapınak Şövalyelerini ortadan kaldırabilmek amacıyla, tarikat üyeleri hakkında uzun bir kovuşturma ve takibat süreci başlattı.
Tapınak Şövalyelerinin son lideri Üstad-ı Azam Jacques De Molay da sapkınlıkla suçlandığı uzun bir yargılama sürecinin ardından, 1314"te ateşte canlı canlı yakılarak öldürüldü.
**********
Tapınak Şövalyeleri"ni aklayan kitap 8 bin $
Kilise tarafından "kâfir" olmakla suçlanan Tapınak Şövalyeleri"ni aklayan kitap piyasada. 799 adet basılan kitapta 700 yıllık belgelere dayanıyor..
Adını Dan Brown"un "Da Vinci Şifresi" kitabıyla duyuran Tapınak Şövalyeleri tarikatı, baş düşmanı gibi görülen makam tarafından sonunda aklandı. Tapınak Şövalyeleri"nin sanılanın aksine kâfir olmadıklarını, dini korumaya and içtiklerini anlatan bir kitap dün piyasaya çıktı. Kitabı hazırlayıp piyasaya veren ise Katolik Hıristiyanların merkezi Vatikan. Vatikan"ın arşivlerinde gizli kalmış 700 yıllık belgelere dayanan kitap tam 300 sayfa.
Fiyatı da tam 5900 Euro! Yani yaklaşık 10 bin YTL...799 adet basılan kitapta Tapınak Şövalyeleri"nin yargılandığı 14"üncü yüzyılda yaşananlar ve inanışların yalan olduğu aktarılıyor. Deri kaplı özel ciltle piyasaya çıkarılan kitabın en özel kopyası da Papa 16"ncı Benedict"e hediye edildi.
GİZLİ ARŞİVLERDEKİ PARŞÖMEN
Kitapta, 2001"de Vatikan"ın gizli arşivlerinde bulunan, yıllarca yanlış okunduğu için doğru arşiv rafına girmeyen 1308 tarihli bir parşömenin kopyası da bulunuyor. Chinon Parşömeni olarak geçen bu belgede dönemin Papası 5"inci Clement, Tapınak Şövalyeleri"nin çoğu Fransa Kralı"nın emriyle işkenceye maruz kalan ya da idam edilen liderlerini affediyor.
Şövalyelerin yemin töreninde olduğu söylenen "haça tükürme, İsa"yı reddetme ve bir başka şövalyenin ağzını öpme" gibi geleneklerin gerçek olmadığını anlatıyor
Sadece masonluğun değil siyonizm ideolojisinin fikriyatının geliştirilmesinde de rolleri olduğu bilinen Tapınak Şövalyeleri kısa zamanda büyük servetler elde etmişlerdir. Batı"nın yalnızca en büyük askeri gücü olmakla kalmayıp aynı zamanda en önemli tüccarları arasında ilk sıralarda yer aldılar.
Tapınak Şövalyeleri hareketi bugünkü masonlar gibi gizliliğe büyük önem verirlerdi. İlginçtir ki Batı"ya ait olduğu sanılan bu örgütün mensupları Hz. İsa"yı yalancı peygamber olarak tanımlıyorlardı. Haça tükürmeyi, haçın üzerine basmayı ve hıristiyanların dini değerlerine hakaret etmeyi adeta kutsal fiiller addediyorlardı. Bunun sebebi ise asıl fikir babalarının ve organizatörlerinin yahudi kökenli olmasıydı.
Bir ara siyasi otoritelerinin zayıflaması sebebiyle hıristiyanların dini değerlerine hakaret ve saldırı suçlamalarıyla yargı önüne çıkarıldılar ve bazıları ölüme mahkum edildiler. Ama daha sonra saklanmayı yani yer altına çekilmeyi başararak varlıklarını sürdürdüler.
Birçok araştırmacının ortak tespitine göre masonluk hareketinin temelini de bu Tapınak Şövalyeleri hareketi oluşturur. Her iki hareketin aynı simgeleri kullanmaları bu yöndeki kanaati desteklemektedir.
Ayrıca Tapınak Şövalyeleri"nin hıristiyanların dini değerlerine hakaretten dolayı yargılanmalarından sonra yer altına girmelerinin ardından masonluk örgütleriyle ortaya çıktıkları tahmin edilmektedir. Bu kanaati destekleyen muhtelif tarihi belgeler ve bilgiler de bulunmaktadır. Fakat mason kardeşler adıyla yeniden örgütlenirken biraz daha tedbirli hareket etmeyi tercih etmişlerdir.
Bu kez hıristiyanların dini değerlerini aşağılayıcı tutum içine girmektense onları çok rahatsız etmeyecek hatta onların da kabul edebilecekleri bir fikri altyapı oluşturmaya özen göstermişlerdir. Ayrıca masonlukta gizliliğe önem vermiş, kendilerini çok fazla açığa vurmaktan sürekli kaçınmışlardır.
Tapınak Şövalyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati Şebekesi, Hepsi Aynı Kaynaktan Beslenmiştir
Illuminati şebekesini oluşturanlar ise hem masonluk hem de Tapınak Şövalyeleri hareketi ile irtibatı olan kişilerdi. Tapınak Şövalyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati Şebekesi"nin fikriyatlarını, tören biçimlerini, beyin yıkama metotlarını ve simgelerini bağımsız bir bakış açısıyla inceleyenler bunların hepsinin de aynı kaynaktan beslendikleri ve aynı amaca hizmet ettikleri üzerinde ittifak etmektedirler.
Illuminati şebekesinin Ortaçağ"daki siyonizm hareketi olarak nitelendirebileceğimiz Tapınak Şövalyeleri"nin diğer adıyla Tampliye tarikatının bir devamı olduğu konusunda fikir veren bazı bilgileri burada aktarmak istiyoruz:
Nesta H. Webster"in Secret Societies and Subversive Movements adlı çalışmasında ünlü büyücü ve okült uzmanı Cagliostro"nun Illuminati şebekesine katılması münasebetiyle düzenlenen tören hakkında şu notlar aktarılıyor: "İçi evrak dolu demir bir sandık açıldı. Töreni yöneten kişi sandıktan el yazması bir kitap aldı ve ilk sayfasını okudu:
"Bizler, Tampliyelerin Büyük Üstadları..." sözlerini kanla yazılmış bir and izliyordu. Söz konusu bu kitap "İlluminizm"in aslında tüm monarşilere ve kiliseye karşı bir nifak olduğunu, ilk saldırının Fransa tahtına yöneleceğini ve Fransa"da krallığın çökertilmesinden sonra sıranın Roma"ya geleceğini belirtmekteydi." Burada vurgulanan hususlar gerçekten üzerinde durulması gereken şeylerdir:
Birinci olarak: El yazması kitabın bir sandıkta saklanması ve törende oradan çıkarılması işlemini ele alalım. Sandık yahudi literatüründe özel bir mana taşımaktadır. Yahudilerin bu konudaki dini anlayışlarına temel teşkil eden hadiseye Kur"an-ı Kerim"de de işaret edilir.
Talut ve Calut kıssasında Talut"un komutanlığının ilahi bir hükme dayandığını bildirmek için o dönemin peygamberinin verdiği bilgi hakkında şöyle buyurulur: "Peygamberleri onlara: "Onun hükümdarlığının belgesi, size, içinde Rabbinizden bir ferahlık ve Musa ailesiyle Harun ailesinin geriye bıraktıklarından arta kalanların bulunduğu ve meleklerin taşıdığı Tabut"un gelmesidir. Eğer iman ediyorsanız, bunda sizin için bir delil vardır" dedi." (Bakara, 2/248)
Burada tabut ile kastedilen bir sandıktır. Yahudiler bu sandığın bugün hala dünyada dolaştığına inanırlar. O sandığın taşıdığı manayla irtibatlandırmak için de el yazması kutsal kitaplarını özel bir sandık içinde saklarlar. Dini törenlerinde kitaplarını bu sandıktan çıkarır, tören sonrasında yine özenle sandığa yerleştirirler.
İkinci olarak: Kanla yazılan and üzerinde durmak gerekir. Kan sembolü, siyonizmde ve bu ideolojinin temelini oluşturan dini literatürde sıkça kullanılan bir semboldür. Ancak kanla ilgili semboller genellikle gizli tutulur. (Necip el-Kiylani"nin Yahudinin Kanlı Böreği adıyla Türkçe"ye tercüme edilen tarihi ve belgesel romanında, siyonizmin temelini oluşturan dini literatürdeki "kan" kutsamasına işaret eden önemli bilgiler ve belgeler mevcuttur.) Üzerinde durulması gereken üçüncü husus Illuminati"nin aslında kiliseye karşı olduğu hususudur.
Tapınak Şövalyeleri de kiliseye karşı tavır alan ve hıristiyanların dini değerlerine hakaret eden bir hareketti. Ama bu konuda izledikleri tutum tepkilere yol açınca ve birçok idam cezasına kapı açan yargılamalara sebep olunca söz konusu tarikat yer altına çekilmiş, ardından farklı bir yüzle ortaya çıkmıştı. Fakat bu farklı yüzünde hıristiyanların değerlerini hedef alan, bu değerlere hakaret anlamı içeren tavırlar pek dışa yansıtılmıyordu.
Gerçekte ise bu konuda değişen bir şey yoktu. Aradaki tek fark bu düşmanlığın artık bir "nifak"a dönüşmesiydi ki bu husus da yukarıdaki notta vurgulanmaktadır. Dördüncü husus Illuminati"nin Avrupa"daki monarşilere karşı bir hareket olduğunun vurgulanmasıdır.
Bu tutum özellikle entelektüel kesimin ilgi ve desteğinin kazanılmasının en önemli sebebiydi. Ne var ki entelektüel kesimde ortaya çıkan monarşi karşıtlığının Illuminati tarafından yönlendirilmesi, monarşik düzenlerin yerine geçecek yönetimlerin tek merkezden kontrol edilmesine ve bu kontrolün de Illuminati şebekesinin elinde olmasına fırsat verecekti.
İlk doğuş yeri olan Bavyera"da yasaklanmasından sonra ağırlık merkezini Fransa"ya taşıyan Illuminati hareketinin bu ülkedeki monarşik düzene karşı çalışmalara ağırlık vermesi dikkat çekmektedir.
Daha önce de söz ettiğimiz üzere, Illuminati"nin bir devamı durumundaki Jacobin Kulübü"nün üyeleri monarşik düzeni yıkıp yerine Yeni Dünya Düzeni yahut Evrensel Cumhuriyet olarak adlandırdıkları yeni bir yönetim getirmeyi bir ideal olarak görüyorlardı. 1785"te Almanya"dan kovulan Illuminati"nin Fransa"da bu çalışmaları hızlandırmasının üzerinden çok fazla zaman geçmeden 1789"da Fransız Devrimi"nin gerçekleşmesi bir tesadüf olmasa gerek.
Tapınak Şövalyelerinin duruşma tutanakları
Vatikan, Ortaçağ"a damgasını vurmuş Katolik tarikatlarından biri olan Tapınak Şövalyelerinin duruşma tutanaklarını yayımladı.
AA - Orijinal belgelerin tıpkı basımını içeren ve "Tapınak Şövalyelerinin Yargılanması" (Processus contra Templarios) adıyla Gizli Vatikan Arşivi tarafından yayımlanan eserin tanıtımı, bugün Vatikan"da düzenlenen bir basın toplantısıyla yapıldı.
Gizli Vatikan Arşivi yetkililerinden Piskopos Sergio Pagano, eserin tarihçilere katkı amacıyla yayımlandığını belirterek, "Gizli Vatikan Arşivi olarak, Tapınakçılar Tarikatini yüceltme ya da yeniden güncelleştirme gibi bir niyet taşımıyoruz. Sadece tarihi araştırmalara katkı sunuyoruz" dedi.
Piskopos Pagano, yayımlanan eserde "yeni keşif" olarak nitelenebilecek durum bulunmadığını da ifade etti
Tapınak Şövalyeleri, Kudüs"ü Müslümanların elinden geri almak amacıyla silahlı bir tarikat olarak 1119"da kuruldu. Daha sonra, Osmanlı devletiyle çeşitli vesilelerle çatışan Tapınak Şövalyeleri, özellikle 13. yüzyılda, ciddi bir ekonomik güce dönüştü.
Fransa Kralı 4. Philippe, Tapınak Şövalyelerini ortadan kaldırabilmek amacıyla, tarikat üyeleri hakkında uzun bir kovuşturma ve takibat süreci başlattı.
Tapınak Şövalyelerinin son lideri Üstad-ı Azam Jacques De Molay da sapkınlıkla suçlandığı uzun bir yargılama sürecinin ardından, 1314"te ateşte canlı canlı yakılarak öldürüldü.
**********
Tapınak Şövalyeleri"ni aklayan kitap 8 bin $
Kilise tarafından "kâfir" olmakla suçlanan Tapınak Şövalyeleri"ni aklayan kitap piyasada. 799 adet basılan kitapta 700 yıllık belgelere dayanıyor..
Adını Dan Brown"un "Da Vinci Şifresi" kitabıyla duyuran Tapınak Şövalyeleri tarikatı, baş düşmanı gibi görülen makam tarafından sonunda aklandı. Tapınak Şövalyeleri"nin sanılanın aksine kâfir olmadıklarını, dini korumaya and içtiklerini anlatan bir kitap dün piyasaya çıktı. Kitabı hazırlayıp piyasaya veren ise Katolik Hıristiyanların merkezi Vatikan. Vatikan"ın arşivlerinde gizli kalmış 700 yıllık belgelere dayanan kitap tam 300 sayfa.
Fiyatı da tam 5900 Euro! Yani yaklaşık 10 bin YTL...799 adet basılan kitapta Tapınak Şövalyeleri"nin yargılandığı 14"üncü yüzyılda yaşananlar ve inanışların yalan olduğu aktarılıyor. Deri kaplı özel ciltle piyasaya çıkarılan kitabın en özel kopyası da Papa 16"ncı Benedict"e hediye edildi.
GİZLİ ARŞİVLERDEKİ PARŞÖMEN
Kitapta, 2001"de Vatikan"ın gizli arşivlerinde bulunan, yıllarca yanlış okunduğu için doğru arşiv rafına girmeyen 1308 tarihli bir parşömenin kopyası da bulunuyor. Chinon Parşömeni olarak geçen bu belgede dönemin Papası 5"inci Clement, Tapınak Şövalyeleri"nin çoğu Fransa Kralı"nın emriyle işkenceye maruz kalan ya da idam edilen liderlerini affediyor.
Şövalyelerin yemin töreninde olduğu söylenen "haça tükürme, İsa"yı reddetme ve bir başka şövalyenin ağzını öpme" gibi geleneklerin gerçek olmadığını anlatıyor